Bulaşıcı Hastalıklardan:
Su Çiçeği ve Alınması Gereken Tedbirler
Hastalıkların temel nedeni virüslerin vücuda girmesi ve yayılmasıdır. Her yaşta ve her cinsiyette virüsler kolayca kendine yer bulup kısa bir sürede yayılabilir. Bu yayılmalar sonucunda kimi zaman hafif hastalıklar kimi zaman da ağır ve şiddetli geçen hastalıklar yaşanabilir. Bu gibi durumlarda doktor kontrolü ve gerekli ilaç takviyeleriyle, bağışıklık ile savaşan zararlı maddeler vücuttan uzaklaştırılır.
Özellikle çocukluk döneminde yayılması ile meydana gelen su çiçeği hastalığı da bu virüslerin yayılmasının sonuçlarından biri olarak bilinmektedir. Okul dönemindeki çocukları ve zaman zaman yetişkinleri de bir süre rahatsız eden su çiçeği rahatsızlığını, bu yazımızda ele alıyoruz. Yoğun kaşınmalarla geçen bu hastalık hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmanız için yazımız burada.
Su çiçeğini incelediğimiz bu yazımızı okuduğunuzda hastalığın belirtileri, kullanılacak kremler, gerekli tedbirler hakkında bilgi sahibi olacaksınız. İşte su çiçeği hakkında merak edilenler…
Su Çiçeği Nedir?
Bulaşıcı hastalıklar arasında yer alan su çiçeğini zaman zaman “varisella” olarak da duymuş olabilirsiniz. Su çiçeği virüsü zoster olarak bilinir. Bu hastalık varisella zoster virüsü ile vücuda yoğun şekilde yayılan bir tür enfeksiyondur. Genellikle kış ve ilkbahar dönemlerinde görülmesi daha yaygındır. Su çiçeğinin vücutta gözle görülür etkileri bulunmaktadır. Kızarıklar ve sulu ufak kabarcıklar ile diğer hastalıklardan ayrılmaktadır. Bulaşıcı bir hastalık olduğu için temasa ve dokunmaya karşı hassas olunması gereken bir rahatsızlıktır.
Hastalığın bir kuluçka süresi vardır. Yaklaşık 14 veya 22 gün sonra hastalık kendini belirtileri ile belli eder. Döküntülü hastalıklar arasında yer alan su çiçeği; kimi bünyelerde iz bırakırken bazı kişilerde iz bırakmaz. Genel olarak su dolu kabarcıkları kaşıyan kişilerde su çiçeği izinin görüldüğü bilinmektedir.
Zona adı verilen bir tür enfeksiyon da su çiçeğine neden olan zoster virüsünden kaynaklanmaktadır. Zona daha yetişkin kişilerde görülür. Bir süre vücutta olan kabarcıkların, su çiçeğine benzemesinden dolayı bu hastalık su çiçeği çeşitleri olarak bilinmektedir.
Su Çiçeği Nasıl Olur?
Kişide su çiçeğinin görülmesi için zoster virüsünün olduğu ortamda bulunması gerekir. Zoster virüsünü bir defa alan vücut, su çiçeği hastalığı için zemin hazırlayacaktır. Bağışıklık sistemi güçsüz ve zayıf olan kişilerde daha çabuk yayılan bu virüs, bir süre sonra dökülmelere neden olur ve su çiçeği hastalığı başlar. Su çiçeği evreleri ve belirtileri şu şekilde incelenebilir:
Su Çiçeği Belirtileri
Su çiçeği hastalığının ilk evresi ciltte görülen döküntülerdir. Fakat döküntü başlamadan önce birkaç su çiçeği belirtisi fark edilir. Bu belirtiler:
- Bir süre yaşanan halsizlik ve yorgunluk,
- Yetişkinlerde daha yüksek ölçülen ateş,
- Çocuklarda orta derecede rahatsızlık veren ateş,
- Kas ve kemik ağrıları,
- İştahsızlık durumları,
- Kimi zaman yaşanan mide bulantılarıdır.
Döküntüler başladıktan sonra da hastalığın işaretçileri devam edecektir. Her hastada farklı miktarda dağılan isilikler bu belirtilerin ilkidir. Daha sonrasında yüz, kol, karın bölgesinde ve bacaklarda görülen küme halindeki benekler de hastayı rahatsız edecektir. İsilikler içi su dolu kabarcıklara dönüşecektir ve bu kabarcıklar hastada kaşıntı hissi uyandırır. Püfürlenme denilen evrede ise; bu kabarcıklar kurumaya başlar. Ortalama 10 gün geçtikten sonra kuruyan kabarcıklar yavaş yavaş dökülerek, hastalığın son evresi iyileşme başlar.
Su Çiçeği Aşısı ve Tedavisi
Su çiçeği aşısı; 1970’li yıllarının ilk dönemlerinde Japonya’da geliştirilmiştir. M. Takahashi tarafından üzerine çalışmalar yapılan su çiçeği aşısı; 1995 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nden ruhsat almış ve 1996 yılında ulusal aşı takviminde yer almıştır. Aşıdan önceki dönem ve aşıdan sonraki dönem kıyaslandığında, aşının koruyucu etkisi sebebiyle daha az kişide bu hastalığın görüldüğü belirlenmiştir.
Ülkemizde su çiçeği aşısı; tek doz şeklinde uygulanmaktadır. Tek doz aşı uygulaması ile neredeyse %95 koruyucu özelliğe sahiptir. 2000 yılından günümüze kadar adını daha da duyuran ve önemi günden güne artan su çiçeği aşısı, çocuk doktorları tarafından ücretsiz şekilde yapılmaktadır. 12. veya 18. ayda tek doz uygulanan su çiçeği aşısı, çocukları uzun süre bu hastalıktan korumaktadır. Bu aşı ile hastalığın görülme oranı neredeyse 3 kat daha azalmıştır. Aşı, bağışıklık sistemi zayıf olan kişilere, bebeklere ve tüm bireylere yapılabilir.
Aşı için ikinci doz gereklidir. İkinci doz 4 veya 6 yaşında yapıldığında çocuğunuzun bağışıklık sistemi daha da güçlü olacaktır. Hastalığın geçmesi kendi kendine olurken çeşitli su çiçeği kremleri ile etkileri daha da azaltılabilir. Doktorunuzun önereceği losyon ve kremler ile kaşıntı hissini en aza indirebilirsiniz. Verilen kremler düzenli şekilde kullanıldığında kaşıntı olmayacağı için su çiçeği izleri de olmayacaktır.
Su Çiçeği Nasıl Bulaşır?
- Hasta kişi ile aynı havayı soluyarak,
- Hastanın olduğu ortamda bir süre kalarak,
- Su çiçeğinin kabarcıklarına ve izlerine dokunarak
- Hasta ile aynı eşyaları kullanarak kişiler arasında yayılmaktadır.
Su Çiçeğine Ne İyi Gelir?
Su çiçeğinin etkilerini en aza indirmek ve daha kısa sürede toparlanmak için birkaç noktaya dikkat etmelisiniz. Listede yer alan önerilere uyduğunuzda su çiçeği kaşıntısı daha az hissedilecektir. Aynı zamanda su çiçeği izi de kalmayacaktır. İşte su çiçeği hastalığı yaşadığınız dönemlerde dikkat etmeniz gereken hususlar:
- Bu süreçte hasta susuz kalmamalıdır. Bolca sıvı tüketmelidir. Su tüketimi bu günlerde daha da ciddi bir role sahiptir.
- Ağız içi ağrılarında şeker içermeyen solüsyonlar kullanılabilir. Tuz ve baharattan kaçınılması gereken bir dönemdir. Bu nedenle beslenme konusunda biraz daha hassas olunmalıdır.
- Çiğneme kimi zaman hastaya acı verir. Yorgun ve bitkin hisseden hasta yemekleri çiğneyemediği için iştah kaybı yaşayabilir. Bu nedenle sıvı çorbalar tercih edilmelidir.
- Kaşıntı hissini tetikleyen kıyafetlerden kaçınılmalıdır. Bol ve rahat kıyafetler ile uzun süre bir dinlenme hastaya iyi gelecektir.
- Kaşıntıların artış gösterdiği durumlarda kalaminli bir losyon veya antihistaminli bir ilaç kullanılmalıdır. Kaşıntıyı azaltacaktır.
- Sabunlu su ile duş veya hastalıklı bölgeye yapılan masaj; su çiçeği hastasına iyi gelir.
- Bu süreçte vücudun kaşınmaması gereklidir. Kaşınma durumunda tırnaklarda var olan bakteriler deri içine girerek enfeksiyonun boyutunu artırabilir.
Su Çiçeği İzi Nasıl Geçer?
Hastalığın kaşıntılı dönemlerinde, su dolu kabarcıklar kaşındığında daha sonra su çiçeği izi oluşmaktadır. Su çiçeğinden kalan izleri geçirmek için, cilt yenileyen ve hücre oluşumunu hızlandıran kremler kullanılabilir. Kremler izlerin en taze olduğu dönemlerde etkili olmaktadır. Geç kalınmış izler için fraksiyonel lazer adı verilen leke tedavisi uygulanmaktadır. Bu lazer tedavisinin sonuçları her insan arasında farklılıklar gösterebilir. Doktor kontrolünde yapılan fraksiyonel lazer tedavilerinin birçoğu olumlu sonuç almıştır.
Su Çiçeği Çıkaran Çocuğa Ne Yapılmalı?
- Küçük yaştaki çocuklar ellerinde ve vücudunda su dolu sivilceleri gördüğünde biraz endişe duyabilir. Öncelikle çocukları bu hastalık konusunda bilgilendirmek iyi olacaktır.
- Oluşan lezyonların kaşınmaması gerektiğini de belirtmek gereklidir.
- Daha küçük çocukların uyku esnasında lezyonları kaşımaması için eldiven ile uyumaları sağlanabilir.
- Tırnaklarını hastalık süresi içinde mümkün olduğunca kısa tutmalısınız. Kişisel bakımlarını da ihmal etmemelisiniz. Ilık ve sabunlu su ile hafif bir duş vücudunun rahatlamasını sağlayacaktır.
- Yulaf ezmesi banyoları çocuklara bu dönemde uygulanan bir seçenektir. Kaşıntı hissini azaltabilir. Su çiçeği banyo ihtiyacı ise olabildiğinde ılık su ile vücuda baskı uygulanmadan yapılmalıdır.
- Bu süre içinde dar ve sıkı kıyafetler yerine olabildiğinde geniş ve rahat kıyafetler giydirmelisiniz. Bedeninin hava almasını sağlamanız iyi olacaktır.
- Vücut direncini yüksek tutan besinlerle günlük beslenmeleri sağlanmalıdır.
- Okul çağındaki çocukların yaklaşık 1 hafta okula gönderilmemesi önerilir. Bulaşıcı bir hastalık olduğundan diğer çocuklara bulaşmasının önüne geçilmelidir.
- Hastalık süresi içinde vücuduna mikrop gelecek her ortamdan kaçınılmalıdır. Özellikle de havuz ve deniz planları bir süre ertelenmelidir.
- Gün içinde temiz kıyafetler ile dinlenmelidir.
- Hastalığın ilk evresinde ateş yükselmesi yaşandığı için ateş düşürücü önlemler alınmalıdır.
Cilt Mantarı Nedir? Çeşitleri, Belirtileri ve Tedavisi
Egzama Nedir? Neden Olur? Ne İyi Gelir? Belirtileri ve Tedavisi
--
Nefis Yemek Tarifleri WhatsApp kanalı açıldı, hemen siz de katılın.
5 milyon'dan fazla kişinin takip ettiği Youtube kanalımızda videolu tariflerimizi bulabilirsiniz.
15 milyondan fazla kişinin indirdiği Nefis Yemek Tarifleri uygulaması ile 850.000'den fazla denenmiş tarif her zaman yanınızda. Hemen siz de indirin.
Blog sayfamızda sağlıklı yaşam, diyet ve kişisel bakım konularını kapsayan yazılar genel bilgilendirme amaçlıdır. Kategoride çeşitli hastalıklar için evde bitkisel çözüm önerileri, besleyici fonksiyonel gıda takviyeleri, doğal cilt ve saç bakımı maskesi tarifleri ile uygulanışları, kilo kontrolüne yardımcı diyet listeleri ve sağlıklı beslenme programları yer almaktadır. İlgili besinin, ürünün ya da diyet listesinin etkileri her bünyede değişkenlik gösterebilir. Yazı yayına alındıktan sonra, zaman içerisinde güncelliğini ve geçerliliğini yitirebilir. Sunmuş olduğumuz bilgiler hiçbir zaman doktor teşhisinin yerini tutmaz, reçete niteliği taşımaz. Bilgileri uygulamadan önce alanında uzman görüşü almanızı tavsiye eder; aksi durumda oluşabilecek yan etkilerden sitemizin sorumlu tutulamayacağını önemle hatırlatırız.
İlk yorumu sen yaz.
Yaptığın yorumlarla diğerlerine yardımcı ol.