Ayşenur hanımcım merhabalar,yorumunuz beni gerçekten çok güldürdü çok yaşayın bunu bu şekilde sunduğumu düşünmeniz çok şaşırtıcı ve çok hoş…..sadece yemeklerin yaptığım da tencerede ki pişerken ve piştikten sonra ki ilk halini resmetmeyi seviyorum bu bana daha sıcak ve daha samimi geliyor ..ben tariflerimin genel de güzel ve lezzetli olduklarını biliyorum tariflerimin vitrine çok da ihtiyaçları yok diye düşünüyorum …. gerçekte sunum yapmayı da açıkçası çok sevmiyorum genel de ben pişiririm kardeşim sunar süsler……tariflerimin genelde piştikleri anlarını resimliyorum açıkçası sonrasın da mutfaktan çıkınca pek de vaktim olmuyor…o nedenledir ki bazı tariflerim genelde ocakta pişenler tava da tencere de resmedilmiş durum da ..ama bu hazırladığım ürünlerin konukları ağırladığım masaya bu şekilde gittiği anlamına gelmiyor…bir de ben yaşam felsefesi olarak dış görünüşe değil iç görünüşe değer veririm..yine bu bağlamda yemeğin görüntüsünden çok tadı benim için önemli ….ne restaurantlar da ne tabaklar görmüşümdür içinde ki mamülü yemeniz imkansız ama kağıt üstünde çatal bile verilmeden ortaya metal tepsi de gelen sunulan sanayi de yediğiniz kuzu tandırın yerini asla tutamayan …çok kere çok yerde balık yersiniz ama sahilde teknelerde yapılanın yerini tutmaz…bu böyle bir şey… yine de fikrinizi saygı ile karşılıyorum sizin fikrinizdir siz paylaşmışsınız ben de sizinle fikirlerimi paylaştım… sadece bu şekilde resimlemeyi tercih ediyorum böyle resimler bana daha samimi daha gerçekçi geliyor ben alkış,aferin,onay almak da istemiyorum sadece tarifimi yapacaklar tam yapsın yemek tencere de tavada hangi aşamalar dan geçiyor görsünler istiyorum…. kısaca en çıplak halde yapacaklara yardımcı olmak istiyorum güzel bir ürün çıkartabilmeleri tek amacım yoksa gerisi lafı güzaf ..ruh halime düşünceme kanaatime onayıma göre resimler ,çekimleri sunumları farklılık gösteriyor….sizin de dediğiniz gibi tercih benim tercihim böyle düşünmüş olabilirsiniz böyle görüyor olabilirsiniz sizin fikrinizdir fikrinizi paylaşmışsınız teşekkürler….

Hoşçakalın

Dilan hanımcım merhabalar,aslın da dağılmaması gerekirdi..yapan deneyenler de de böyle bir sorun yaşanmadı…neden olmuş olabilir?…köfteleri gereğinden fazla gerekenden çok haşlamışsınızdır ..uygun dozda haşlanırsa dağılmamaları lazım…haşlarken limon tuzu atmak dağılmalarını önlemek için bir alternatif..limon tuzu atmamış olabilirsiniz… ya da bazen yaptıklarımızı tutturamayız…kekimiz kabarmaz, böreğimiz taş gibi olur bir şekilde yaptığımız şeyin lezzetini tutturamayız her zaman ki gibi olmaz…..belki öyle olmuştur..bazen bana da olur ve derim ki
” bugün yaptıklarım tutmayacak belli” sağlık olsun..en kötü dağılanları süzgeç kepçe ile tabağa alıp üstüne sos döküp tabak ta meze gibi tüketebilirdiniz ama tabi çok dağıldılarsa buda mümkün olmamıştır…üzgünüm…inşallah bir daha ki denemeniz daha güzel olur…

Hoşçakalın

Nimet hanım merhabalar köfteyi bir gece onceden haslayip sosu da dahil hazirlayip buzdolabinda agzi kapali olarak dinlendirerek de servis yapabilirsiniz ertesi gun sunumdan bir yarım saat once dışarı çıkarıp servis yapabilirsiniz ya da bir gece once yapın haslayin koftelerin suyunu iyice süzün bi kaba alin ağzını iyice kapatıp ertesi gun sosunu hazırlayıp köfteleri icine atıp bir iki tasım kaynatin ve servis yapın ama bana sosarsaniz sabah 1 saat erken kalkıp taze taze hazırlayın tercih yöneteceksin hoscakalin

İpek hanımcım merhabalar,bu ne kadar güzel bir yorum..inanın bana kendimi çok ama çok iyi hissettirdi…inanılmaz gurur duydum..nazik yorumunuz için size çoooooook çok teşekekkür ederim sağ olun var olun…..kalbim ne kadar temiz onu bilemiyorum onu Allah bilir ama ruhumu nefsimi eğitmeye çalıştığımı en azından organize kimse için kötülük düşünmediğimi biliyorum….negatif insanları negatif düşünceyi sevmiyorum…iyi ya da kötü duyguların grip gibi bulaşıcı olduğunu düşünüyorum o nedenledir ki hep pozitif olmaya çalışıyorum ve yanım da hayatım da pozitif insanları istiyorum ..yaşadığımız çağ da günlük yaşam da bu zor da olsa..biliyormusunuz İpek hanımcım benim hayalim orman kenarı yeşillikler arasın da deniz kıyısın da az insan çok hayvan olan bir yerde hayatımı sürdürmek umarım hayırlısı ile o da gerçekleşir AMİN şehir hayatını hiç ama hiç sevmiyorum faturalar peşinde koşmak trafik keşmekeşinde yorulmak kısır döngü bir hayat bana göre olmadı hiç Anadolunun çocuk ve hayvan seven kavmi ” Hititler” gibi alçak gönüllü ve gösterişsiz yaşamak istiyorum…İpek hanımcım son olarak sizin ile çok sevdiğim bir Hitit duvar yazıtlarında yer alan bir dua yı paylaşmak isterim ..İpek hanımcım komşu olamayacağız ama benden size bu dua küçük bir hediye olsun..sizi sevgi ile kucaklıyorum..hoşçakalın

Tanrım

Beni yavaşlat.

Aklımı sakinleştirerek kalbimi dinlendir…

Zamanın sonsuzluğunu göstererek bu telaşlı hızımı dengele…

Günün karmaşası içerisinde bana sonsuza kadar yavaşlayacak tepelerin sukunetini ver.

Sinirlerim ve kaşlarımdaki gerginliği, belleğimde yaşayan akarsuların melodisiyle yıka, götür.

Uykunun o büyüleyici ve iyileştirici gücünü duymama yardımcı ol…

Anlık zevkleri yaşayabilme sanatını öğret; bir çiçeğe bakmak için yavaşlamayı, güzel bir köpek ya da kediyi okşamak için durmayı, güzel bir kitaptan birkaç satır okumayı, balık avlayabilmeyi, hülyalara dalabilmeyi öğret…

Her gün bana kaplumbağa ve tavşanın masalını hatırlat.

Hatırlat ki yarışı her zaman hızlı koşanın bitirmediğini, yaşamda hızı artırmaktan çok daha önemli şeyler olduğunu bileyim…

Heybetli meşe ağacının dallarından yukarıya doğru bakmamı sağla.

Bakıp göreyim ki, onun böyle güçlü ve büyük olması yavaş ve iyi büyümesine bağlıdır…

Beni yavaşlat Tanrım ve köklerimi yaşam toprağının kalıcı değerlerine doğru göndermeme yardım et.

Yardım et ki, kaderimin yıldızlarına doğru daha olgun ve daha sağlıklı olarak yükseleyim.

Ve hepsinden önemlisi…

Tanrım,

Bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için cesaret,

Değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmem için sabır,

İkisinin arasındaki farkı bilmek için akıl ve

Beni aşkın körlüğünden ve yalanlarından koruyacak dostlar ver…

Aynur hanım merhabalar,mesajınızı şimdi yanıtlayabiliyorum lütfen kusura bakmayın…eğer Salı günü hazırlayamam diyorsanız bence hepsini Pazartesi akşam hazırlayın sosuda dahil olmak üzere (ağzı iyice kapanan bir kap da buzdolabın da saklayın)..konuklarınız gelmeden bir saat önce köftelerin olduğu kabı dışarı çıkarın o şekilde dışarı da beklesin ki ikramınız buz gibi olmasın….sonra konuklarınıza servis yapabilirsiniz..yine de önerim Salı sabah 1 saat erken uyanın ve taze hazırlayın derim ama imkan yoksa anlattığım şekilde de yapabilirsiniz..tercih sizin…umarım beğenirsiniz…hoşçakalın

Duygu hanımcım merhabalar köfteleri aynen yapıp hazırlayıp suda haşlayıp sonra da bir tabağa çıkarttıkdan sonra üstüne sarımsaklı yoğurt yapabilirsiniz ..bunun üstüne de ister tereyağ da toz kırmızı biber yakıp dökebilirsiniz ya da tereyağa salça katıp bir sos hazırlayabilir bunu çok az su ile açıp içine de nane, pul biber ekleyip karıştırıp bunu da köftelerin üstüne dökebilirsiniz..yoğurdun üstünü maydanoz ile süsleyip sosları öyle de dökebilirsiniz ya da yoğurda sadece sos ekleyerek de yapabilirsiniz..tercihinize kalmış..köfteler aynı+sarımsaklı yoğurt+sos kısaca böyle ama başka tariflere de bakabilirsiniz…Şeyda Tarkan Bektaş,Pınar Topuk,Gamze Şahin,Özlem Kaya,Seda Doğanın bu tarif için paylaşımları var onları da okuyun isterseniz…

Hoşçakalın

Ellerinize sağlık Çiğdem hanım beğendiğinize sevindim.Afiyetler olsun…

Hoşçakalın

Ümmü Sümeyye hanım merhabalar…. afiyetler olsun..sorun yok limon tuzu köfteler parçalanmasın diye siz de limon sıkabilirsiniz..hoş sıkmadan da başarmışsınız..tebrikler…köfteleri de daha büyük yapabilirsiniz sorun yok…nasıl olsa siz yemeyecekmisiniz :)))))))

Hoşçakalın

Afiyetler olsun :))))

Hoşçakalın

Merve hanım merhabalar ,ben inanın kaç tabak çıkar bilemiyorum… Neden? ben servis tabağına ya da tencere borcama alıyorum isteyen istediği kadar tabağına alıyor oda 3-4 kaşığı geçmiyor … o nedenledir ki tabak adedi veremiyeceğim ..ama misafirleriniz çok gelecek ise ölçüyü arttırarak yapabilirsiniz…size yardımcı olamadım kusura bakmayın…

Hoşçakalın

Dilek hanım merhabalar ben böyle denemedim ama deneyenler olmuş onlar da şu şekil de yapmışlar…köfteleri hazırlayınca ( haşlamadan önce) bir tepsiye dizmişler bu tepsiyi de (köfteler dizilmiş) köfteler dizili halde buzluğa atmışlar ve bir saat kadar köfteleri dondurmuşlar sonra buzluktan çıkartıp poşetleyip tekrar buzluğa atmışlar..zaman geçmiş yapacakları zaman tuz ve limon sıkılmış kaynamış suya buzları çözülmeden atmışlar ısıyı kaynama noktasında tutmuşlar ısıyı düşürmemişler..bu şekilde hemen hazırlanıyormuş…dediğim gibi ben yapmadım bu şekilde yapıp memnun olan da var haşlarken dağıtan da ..size önerim eğer dondurursanız haşlama suyuna limon değil limon tuzu atın belki o zaman dağılmaları önlenebilir bir de ocağın altını kısmadan buzları çözülmeden kaynayan suya atarak haşlayın.Tercih sizin….. hoşçakalın

Fatma hanım merhabalar…

Size şuralıyım diyemem ben kendimi Türkiyeli olarak tanımlıyorum. Neden mi?

Erzurum ,Ağrı, Giresun, Eskişehir, Bulgaristan (Kırcaali) ,Yunanistan (Üsküp), İstanbul bunlar benim annem babam ve onların anne ve babalarının yani atalarımın doğdukları yaşadıkları yerler …sizce ben nereliyim :))))))

Babamın işi nedeni ile 6 sene Trabzon da kalındı.Yazlarım hep Ege de geçti geçiyor :))))) Türkiye nin bir çok yerini ziyaret ettim…

Türkiyenin her yöresinden arkadaşlarım komşularım var (Allaha şükür olmaya da devam ediyor) ….

Her bölgenin lezzetini o bölgeden dostlardan öğrenmeye çalışıyorum….. onlardan tattığım ve beğendiğim yemekten zevk aldığım lezzetleri de öğrenip yapmayı seviyorum…Dostlarım sağolsun..
Fellah Köftesini Mersinli bir komşumuzdan öğrenmiştim..Aynı komşumuzdan kömbe,biberli ekmek ve tantuniyi de öğrenmiştim…Fellah köftesini çok ama çok severim ( bulgura bayılırım) bir tencereyi tek başıma yiyebilirim o derece yani….Ben yemek yapmaktan zevk alıyorum…. özellikle yaşlı insanlar ile sohbet etmeyi onların kaybolmaya yüz tutan tatlarını lezzetlerini onlardan dinlemeyi öğrenmeyi seviyorum…
Belki doğu Akdeniz ya da Güneydoğulu değilim ama bölge lezzetlerini çok severim…Açıkcası yeni lezzetleri denemeyi sevsemde eski lezzetleri yapmayı seviyorum..o tatları özlüyorum…

Beni dinlediğiniz okuduğunuz için çok teşekkür ederim :))))))))) sevgiler

Hoşçakalın

Türkan hanım günaydın,

Beğenmenize çok sevindim.Afiyet olsun.

Biliyor musunuz? bu sitede yaptığım paylaşımlardan ve benim en iyi yaptığım ilk 5 içindedir Fellah Köftesi benim favori sıralamam şöyle onları da denemek isterseniz.

Kunta Kinte Kek
Kısır
Fellah Köftesi
Kremalı Patates
Tavuk Kanat

Hoşçakalın

Ajda hanım buğday nişastası yerine yarım su bardağı irmik de kullanabilirsiniz.Hep un koysanız olur mu bilmiyorum deneyin isterseniz.
Hoşçakalın

Selin hanım çok güzel yapmanıza sevindim ellerinize sağlık.
Yağ konusuna gelince tarifi okudunuz sanırım tarifte 3 bardak bulgur diye yazmıştım 3 bardak bulgur bu kadar yağı kaldırır ama tarif az yapılacaksa örneğin 1 bardak bulgur ile tabiki sizinde dediğniz gibi yağı kaldırmaz yağ oranı kullanılan bulgura göre kişinin sağlık durumuna ve beğenisine göre değişir.Tabiki siz daha az yağ kullanabilirsiniz.Bu soğanlı ve maydanozlu yapılanı sizin biz üstüne sarımsaklı yoğurt döküyoruz” dediğinizi ben yoğurtlu bulgur köftesi ve daha az malzeme ile yapılıyor diye biliyorum ve ben iki tarifi ayrı ayrı yapıyorum yoğurtlu olanı bu kadar yağı tabiki kaldırmaz.Zaten bu tarifler kişilere, şehirlere göre bile değişebiliyor.Sevgiyle kalın.

Senanur hanım bana benden öneri istediğiniz için yazıyorum yoksa siz daha güzelini bilirsiniz ben olsam
patatesli rolu börek ya da bir kıymalı börek,
ingiliz keki ya da ağlayan pasta
ve bir sütlü tatlı ile servis ederdim hoşçakalın

Teşekkür ederim sağolun

Pelin hanım ben Antepli değilim ama bulgur ile yapılan tatlara bayılıyorum (kısır,içli köfte,mercimek köftesi vs) yaşasın bulgur :))