Şimdiye kadar sizlere hep rahmetli anneannemden bahsettim ve genellikle onun tariflerini paylaştım.
Şükürler olsun ki hala hayatta olan, canım kadar sevdiğim ve başımızdaki “eski toprak” olarak nitelendirebileceğim tek kişi olan BABAANNEM’den hiç bahsetmedim. Canım babaannem! Hala hayatta ve başımızda olduğun için, nasihatlarınla bize yol göstermeye devam ettiğin için çok şanslıyım ve seni çok seviyorum :)
Anne tarafım Uşak’tan İzmir’e göçen bir Ege’li olmasına karşılık; baba tarafım diğer uçtan; Rize’den Erzurum’a göçen bir Karadeniz’li! Karadeniz’li diyorum ama dedem öyle. Babaannem has Erzurum/Tortum’lu :) Kafanız karıştı değil mi? :)))
Yani kısaca 3 kuşak önce dedemin dedesi kan davası yüzünden Rize’den Erzurum’un Merkez köylerinden birine göç etmiş ve dedem de Erzurum’da doğup büyüyen dadaş/laz karışımı bir birey olmuş :) Büyüyünce de Tortum’lu olan babaanneme aşık olup, onu kaçırmış :)))
İşte bugün de daha pişirmeden önce birebir babaannemin ağzından alarak pişirdiğim bu tarifi paylaşacağım sizlerle. Yaptıktan sonra o kadar beğendi ki, sizlerle gönül rahatlığıyla paylaşıyorum. Haydi başlayalım;
Öncelikle su hariç diğer hamur malzemelerimizi yoğurma kabımıza alıyoruz ve yavaş yavaş su ekleyerek kulak memesinden daha sert bir hamur elde ediyoruz. Hatta hamurumuzu resimde de gördüğünüz üzere, un serpilmiş tezgahımıza alarak iyice yoğuruyoruz.
Ardından hamurumuzu 6 eşit bezeye ayırıyoruz. Bizimkiler bu bezelere “künk” diyorlar. Künklerimizden 1 tanesini açmak üzere alıyoruz ve diğer künlerimizin üzerini örterek muhafaza ediyoruz.
Künklerimizi bolca un kullanarak yufka gibi ince olacak şekilde tepsi büyüklüğünde açıyoruz. Akabinde yufkamızı oklavamıza sarıyoruz ve resimdeki gibi kesiyoruz.
Oklavamızı kaldırıp hamurumuzu tekrar ortadan ikiye kesiyoruz ve kestiğimiz parçaları üst üste koyarak resimdeki gibi üçgensel şekilde çok küçük olmamak kaydıyla dilimliyoruz.
Dilimlerimizi bolca unlayarak avuçlarımızla tane tane ayrılmalarını sağlıyoruz ve un serpişmiş bir tepsiye alıyoruz.
Bütün bezelerimize aynı işlemi uyguluyoruz ancak dilimlenmiş hamurlarımızın üzerini örtmüyoruz. Kurumalarında hiçbir mahsur yok, bilakis daha rahat pişmelerini sağlayacak ve birbirlerine de yapışmayacaklardır.
Bu şekilde hazırladığınız hamurlarınızı dilediğiniz an pişirip, yiyebilirsiniz.
Pişireceğiniz zaman uygun ve derince bir tencerede tuzlu su kaynatarak hamurlarınızı 7-8 dakika kadar pişirmeniz yeterli olacaktır.
Hamurlarınız pişerken, siz sarımsaklarınızı havanda döverek veya rendeleyerek sarımsaklı yoğurdunuzu hazırlayabilirsiniz.
Ufak bir tavada da yağınızı kızdırıp dilediğiniz miktarda pul biber ekleyerek sosunuzu hazır hale getirebilirsiniz!
Sıra geldi servis yapmaya; porsiyon halinde servis edebileceğiniz gibi büyük bir tepside de hazırlayabilirsiniz! Ben porsiyon halinde servis ettim. Önce hamurlarımı iyice süzdürerek tabağıma aldım. Üzerine hazırlamış olduğum sarımsaklı yoğurdumdan bir miktar ekledim ve üzerine de biberli yağımı gezdirdim.
İşte “Tatar Böreği”miz tatmaya hazır! Deneyeceklere şimdiden afiyet olsun.
Not. Bu tarife halalarım bazen “Hıngel” ve bazen de “Boş mantı” derler :) O an için ağızlarına hangisi gelirse. Biz anlıyoruz ya nasılsa, sorun yok! :)
Tatar böreği nasıl yapılır? Püf noktaları
Hamurunu yoğururken ne kadar az su kullanırsanız o kadar iyi bir kıvam yakalarsınız. Kulak memesinden daha sert bir hamur yoğurmaya çalışmalısınız.
Tarifin üzerine gezdireceğiniz sosta tereyağı kullanmaya özen gösterin.