Önce hamurumuzu pişirelim ki hamurumuz soguyup donsun. Un, su ve tuzu tencereye alıp kısık ateşte topaklanmaması için sürekli karıştırarak pişirelim.
Ocağın altı çok açık olmasın ki dibi tutmasın. Hamur bir kaç dakika fokurdasın.
Hamurun olup olmadığını, bir bardak suyun içine kaşıkla damlatarak anlayabiliriz. Eğer hamur dağılmadan dibe çökerse hamurumuz olmuş demektir.
Islatılmış siniye hamuru döküp serin bir yerde donmasını bekleyelim. Bu ölçü, 50 cm çapında bir sini için ideal.
Hamur çok kalın olmayacak. Siniyi yıkayıp hafif nemliyken hamuru dökelim ki hamurumuz kalksın. Ama çok ıslak bir sini de olmasın.
Hamurun donduğundan emin olmak için en az 2-3 saat beklemek gerekiyor ya da çok soğuk havada balkona çıkarıp yarım saat beklemek yeterli.
Bir de hamur her marka unla tutmuyor. Ben bu hamur için evde sürekli hekimoğlu marka un bulunduruyorum.
Çorbamız için öncelikle tavuğumuzu haşlayalım. Soğuduktan sonra elimizle didikleyelim.
Unu ve tereyağını tencereye alıp güzelce kavuralım un iyice pembeleşmeli ve kokusu çıkmalı.
Sonra salçaları da ilave edip iyice kavuralım. Karıştıra karıştıra tavuk suyunu ve eksik kaldığı kadarıyla suyu ilave edelim.
Tuzunu da atıp çorbamızı pişirelim. Kaynayan çorbaya zeytinyağını da ekleyip kaynatalım.
Zeytinyağı, çorba piştikten sonra üste çıkıyor ve görüntü olarak zengin gösteriyor ;) pişen çorbaya, en son servis edeceğimizde tavukları ilave edip bir taşım daha kaynatıyoruz.
Tavukları attıktan sonra çok kaynatırsak tavuklar çok fazla hırpalanıyor ve görüntü çirkin oluyor.
Çorbamız da hazır. Karabiber, pul biber ve limonla servise hazır. Biraz uzun bir anlatım oldu ama kusura bakmayın ;) biraz püf noktası çok olan bir tarif. Afiyet olsun. ;)
Deneyebileceğiniz Yöresel Konya Mutfağı Tarifleri
Konya mutfağına ait herkesin çok sevdiği bamya çorbası tarifinin videosunu kesinlikle izlemelisiniz.