Yıllardır şekerpare yapıyorum. Ya da şöyle söyleyeyim Şekerpare yaptığımı sanıyormuşum. Şekerparenin tepsiye değen tarafı şerbetli fakat tepeye çıkıldıkça kıtır kıtır irmiklerin her zerresini hissettiğim birer hüsran. Şerbetini çeksin diye üzerine tepsi kapatmalar. Hatta tepsinin başına oturup bir bebek edasıyla kaşıkla teker teker şekerpareleri ıslatmalar. Bu anlattıklarımdan biri başınıza gelen olduysa eğer silin hemen o tarifi şimdi söyleyeceklerime odaklanın
En önemli kural Şekerpare eşittir irmik yargısını kafanızdan silin atın. Bir kere pastane şekerparelerinin lezzetinin tıpkısının aynısı.
Gelelim tarife:
Öncelikle şerbetimizi pişiriyoruz. Kaynamaya başladığı anda içine limonumuzu sıkıyoruz ve saatimize bakıyoruz. Tamı tamına 15 dakika kaynatıyoruz. Az kaynatırsanız su gibi, 15 dakikadan çok kaynatırsanız soğuyunca ağdalaşmış bir şerbet elde etmenize neden olur. Şerbetimizi hazırladıktan sonra soğumaya bırakıyoruz.
Bir diğer önemli kuralımız Şerbetimiz soğuk, tatlımız sıcak olarak buluşacaklar.
Şerbetimiz soğuyadursun. Biz hamurumuzu hazırlayalım.
Yukarıdaki hamuru için verdiğim malzemeleri bir yumurta sarısı hariç hepsini ekleyip yoğuralım. Ama unun kontrolü bizde. 3 bardaktan sonrasını azar azar ekleyelim.
Hamur elimizi bıraktığı anda un vermeyi bırakın. Kaskatı bir hamur yapmayın.
Gelelim en güzel bölüme, dilediğiniz gibi şekil verin.
Ben biraz uzun şekiller vermeyi seviyorum ama kızım yuvarlak ortası fındıklı. Siz dilediğiniz gibi zevkinize göre şekillendirin.
Üzerine yumurta sarısını sürelim.
Lezzetiyle Pastanedekilere benziyor dedik ya tam anlamıyla benzesin diye üzerine hafif bir şekilde bastırmadan çatalı sürüyoruz ve pişince muhteşem bir şekil oluyor.
200°C önceden ısıtılmış fırında kızarıncaya dek pişirin.
Fırından çıkardığımız şekerparelerimizi soğuk şerbetimizle buluşturup o muhteşem görsele şahit oluyoruz.
Üzerini dilerseniz antep fıstığıyla ya da hindistan ceviziyle süsleyebilirsiniz.
Şerbeti çekene kadar bekliyoruz.
Çektikten sonra sakın elinizi sürmeyin dağılır. Doğru buzdolabına.
Orada 2 saat kadar dinlendikten sonra tamamdır. İnanın bana kimse evde yapıldığına inanmayacak.
Yapıp yiyene afiyet şifa olsun.
Bir sonraki tarifte buluşuncaya dek Allah’a emanet olun.