Kız Kulesi Romantik Gezi Turu

İçindekiler

Boğazın Zarif Detayı Kız Kulesi Hakkında Her Şey

İstanbul, zengin tarihi ve doğal güzellikleriyle Türkiye’nin en özel turistik şehirleri arasında yer almaktadır. Asya ile Avrupa’nın birleştiği yerde, etkileyici manzarası ve tarihi dokusuyla yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı haline gelen İstanbul, unutulmaz tatillere mükemmel bir fon olmayı her zaman başarmaktadır. İstanbul’un saymakla bitmeyen bu güzellikleri arasında yer alan Kız Kulesi, hem manzarası hem de sıra dışı hikâyesiyle şehri ziyaret eden herkesi büyülemeye devam etmektedir.

Hemen hemen herkesin iyi bildiği bu tarihi yapı, denizde kayalıklar üzerinde yükselmektedir. Geçmişi 2500 yıl öncesine dayanan Kız Kulesi, İstanbul Boğazı’nın Üsküdar Salacak sahiline yakın bir noktada bulunmaktadır. Pek çok farklı medeniyete tanıklık eden Kız Kulesi, geçirdiği restorasyon sürecinin ardından bugün binlerce kişi tarafından ziyaret edilmektedir. Kız Kulesi’ne gidenler, hem Boğaz manzarasının keyfine varabilir hem de girişte bulunan restoranda keyifli zaman geçirebilirler.

Kız Kulesi Hikâyesi ve Efsaneleri

Yunanlılar tarafından inşa edildiği düşünülen Kız Kulesi’nden resmi kaynaklarda ilk defa MÖ 5. yy’da bahsedildiği belirtilmektedir. Kız Kulesi’nin ilk olarak deniz ticareti için bir gümrük noktası olarak kurulduğu söylendiği gibi burasının bir dalgakıran olarak inşa edildiğini söyleyen tarihçiler de bulunmaktadır. Tarih boyunca farklı amaçlarla kullanılan ve hakkında pek çok efsanenin üretildiği Kız Kulesi, bugün mimarisi ve tarihi dokusuyla İstanbul’a zenginlik katan bir tarihi yapıdır. Kız Kulesi’nin yarattığı bu zenginlikte elbette yıllar içerisinde üretilen efsanelerin payı da oldukça büyüktür.

Kraliçe Damalys Efsanesi

Bu efsanelerden ilki Bizans dönemine dayanmaktadır. Buna göre, o zamanlar adı Byzantium olarak geçen Atina Krallığı, Makedonya Kralı Filip’in İstanbul’a saldırma ihtimaline karşı Boğaz’a İstanbul’u korumak üzere Amiral Hares komutasında gemiler gönderir. Güzelliği dillere destan karısı Damalys’i çok seven Amiral Hares, karısı öldüğünde onu çok sevdiği kuleye gömdürür. Bu dönemde Salacak sahiline Damalis sahili, kuleye de Damalis kulesi dendiği söylenmektedir.

Leandros ile Hero Efsanesi

İkinci Kız Kulesi efsanesi ise bir aşk hikâyesinden doğmuştur. Yine Yunan mitinden kaynaklanan bu efsanenin kahramanları Leandros adında genç bir erkek ile kulede yaşayan Afrodit’in rahibelerinden Hero adında genç bir kızdır. Görüşmelerinin tek yolu Leandros’un yüzerek kuleye gelmesi olunca, Leandros her gece sevgilisi Hero’yu görmek için karşı kıyıdan Kız Kulesi’ne yüzer. Sevgilisinin sağ salim gelmesini sağlamak için ise Hero, kayalıklarda ateş yakarak ona her gece yol gösterir. Fırtınalı bir gecede sönen ateş yüzünden Leandros yolunu kaybederek boğulunca Hero onun acısına dayanamaz ve intihar eder. Bu efsaneye dayanarak Romalıların kuleye Leandros Kulesi adını koyduğu bilinmektedir.

Sepetteki Yılan Efsanesi

En yaygın Kız Kulesi efsanelerinden biri olan sepetteki yılan efsanesinin de farklı versiyonları bulunmaktadır. Halk tarafından en yaygın olarak bilinen efsaneye göre, Romalı bir imparatora falcılar tarafından eşinin öleceği söylenir. Eşini korumak için onu Kız Kulesi’ne yerleştiren Kral, kimsenin yanına girmesine izin vermez. Fakat kral yine de kaderin önüne geçemez ve yiyecek sepetinde kuleye giren yılan kraliçeyi zehirleyerek ölümüne neden olur.

Battal Gazi Efsanesi

Bir diğer öne çıkan efsane ise Seyyid Battal Gazi hakkındadır. Harun Reşid’in ordusuyla İstanbul kuşatmasına katılan Battal Gazi, tekfurun kızına aşık olduğu için kuşatma bitmesine rağmen Üsküdar’da kalmaya devam eder. Üsküdar tekfuru kızını kuleye kapatarak Battal Gazi’den kurtarmaya çalışsa da bir gece kuleyi basan Battal Gazi, hem kızı hem de kuledeki hazineleri alarak kaçar. Ünlü “Atı alan Üsküdar’ı geçti.” deyiminin bu efsaneden kaynaklandığı söylenmektedir.

Kız Kulesi Kulesi Tarihi ve Mimari Özellikleri

Kız Kulesi, İstanbul’un Salacak bölgesinin 200 metre kadar açığında yer almaktadır. Küçük bir adacık üzerinde inşa edilmiş olan bu beyaz yapının yüksekliği 18 metredir. Kulede 5 katın yanı sıra bir de asma kat bulunmaktadır. Resmi kaynaklarda kulenin sıklıkla gözetleme kulesi ve deniz feneri olarak kullanıldığı belirtilmiştir.

İlk olarak Komutan Chares’in eşi için bir anıt mezar olarak inşa edildiği söylenen Kız Kulesi tarihi MÖ 341’e dayanmaktadır. Kule, MÖ 410’da boğazın giriş ve çıkışlarını kontrol etmek için kullanılmıştır. MS 1100’lerde bir savunma kulesi olarak inşa edilen Kız Kulesi, ardından içinde yanan ateşle boğazdan geçen gemilere yol gösteren tahta bir kuleye dönüştürülmüştür. Bu kulenin yanmasının ardından, 1719’da daha sağlam bir şekilde taştan inşa edilmiştir.

1830 yılındaki kolera salgınında karantina hastanesi olan, en son olarak da deniz feneri işlevi gören Kız Kulesi, 1982 yılında Türkiye Denizcilik İşletmeleri’ne devredilmiştir. Bugün Kız Kulesi, restoran ve kafeterya olarak hizmet vermeye devam etmektedir.

Kız Kulesi Ulaşım ve Sefer Bilgileri

Kız Kulesi’ne hem Asya hem de Avrupa yakasından kolaylıkla ulaşılmaktadır. Salacak / Üsküdar sahilden her 15 dakikada bir kalkan teknelerle 09:15 -18:30 saatleri arasında Kız Kulesi’ne oldukça rahat bir şekilde gitmek mümkündür. Hafta sonlarında Kız Kulesi’ne Avrupa yakasından ulaşmak isteyenler ise Kabataş’tan kalkan ve direkt olarak Kız Kulesi’ne giden tekneleri tercih edebilir.

Kabataş iskelesinden Kız Kulesi’ne, her cumartesi – pazar günü, 10:00 ile 18:00 saatleri arasında olmak üzere saatte bir sefer düzenlenmektedir. Hafta içi Avrupa yakasından gelmek isteyenler ise Üsküdar’a motor ya da vapurla ulaşarak Kız Kulesi’ne gidebilir.

Kız Kulesi Girişi

Kız Kulesi yılın 365 günü ziyaret edilebilir. Kız Kulesi giriş sabah 09:00 ile akşam 19:00 saatleri arasında gerçekleşirken, Kız Kulesi’ne gidebilmek için müze giriş ücreti vermek gerekmektedir.

Ücretsiz Giriş: