Sülük Tedavisi Nasıl Yapılır? Hangi Hastalıklara İyi Gelir?

Binlerce Yıllık Sülük Tedavisi ve Şifalı Etkileri

Günümüzde sülükle tedavi basit ve ucuz bir şekilde çeşitli komplikasyonları önlemesi nedeniyle oldukça rağbet görmektedir. Antik Mısır zamanından beri sülükler; sinir sistemi anormalliklerini, diş problemlerini, cilt hastalıklarını ve enfeksiyonları tedavi etmek için tıpta kullanılmıştır. Bugün, çoğunlukla plastik cerrahi ve diğer mikro cerrahi alanlarında kullanılmaktadır. Bunun nedeni sülüklerin kan pıhtılarını önlemek için çalışan peptitleri ve proteinleri salgılamasıdır. Makalede sülük tedavisi ile ilgili aklınıza gelebilecek konuları bulabilir; sülük tedavisi nedir, nasıl yapılır, sülük tedavisi hangi hastalıklara iyi gelir gibi merak edilen soruların cevaplarına göz atabilirsiniz

Sülük Tedavisi Nedir?

Sülük tedavisi bugün sağlık hizmetlerinde yeniden canlanma olarak karşımıza çıkmaktadır. Sülük tedavisinin kullanılabileceği çeşitli tipte hastalar vardır. Örneğin, diyabetin yan etkilerine maruz kalanlar, kalp hastalığı teşhisi konanlar ve yumuşak dokularının bir kısmını riske ederek kozmetik cerrahi geçirenler bu gruba aittir.

Tıbbi sülükler, küçük dişler içeren üç çeneye sahiptir. Bu canlılar kişinin cildini dişleriyle deler ve tükürüklerine antikoagülanlar ekler. Sülükler daha sonra, tedavi gören kişiden bir seferde 20 ile 45 dakika boyunca kan çeker. Bu, sülük başına 15 mililitre kadar nispeten küçük bir kan miktarına eşittir. Ancak anemisi olan insanlar, kan pıhtılaşma koşulları veya tehlikeye atılan arterler nedeniyle sülük tedavisi için uygun adaylar değildir. 18 yaşın altında ve gebe olan kadınların da genellikle sülük tedavisinden uzak durmaları tavsiye edilir.

Sülük Tedavisi Nasıl Yapılır?

Sülükler; tükürüklerinde kanın viskozitesini etkileyen, antikoagülan olarak hareket eden, ağrıyı hafifleten ve hatta bazı kanserlerin metastatik yeteneğini azaltan biyolojik olarak aktif bileşiklere sahiptir. Günümüzde pıhtı salyasında antikoagülan, antiplatelet ve antibakteriyel özellikleri bulunan sülükler, yaşamı tehdit eden anormallikler için bir çare olarak yeniden bir tedavi yöntemine dönüşmüştür.

Tıbbi kullanım için sülükler steril koşullarda yetiştirilir ve pratik olarak hastalıksız olduğu garanti edilir. Şimdiye kadar hastadan hastaya hiçbir hastalık aktarımı yaşanmamıştır, ancak doktorlara sadece bir kez aynı sülüğü kullanmaları önerilmektedir. Peki, sülük tedavisi nasıl yapılır? Bir doktor cilde bir sülük takar. Sülükler beslendikçe kan tinerini hastanın yumuşak dokusuna bırakır, pıhtılaşmayı önler ve prosedürün başarılı olması için gerekli olan sürekli kan dolaşımına izin verir. Sülük kanla dolduğunda sonunda düşer ancak hasta kanamaya devam eder. Devam eden kanama, dolaşıma ve yeni damar büyümesine izin verir. Prosedürün niteliğine bağlı olarak sülükler, genellikle iki güne kadar sürekli olarak (her 20 dakikada bir düştükleri zaman değiştirilir) ve genellikle prosedürü izleyen birkaç gün boyunca aralıklı olarak kullanılır.

Sülük Tedavisi Hangi Hastalıklara İyi Gelir?

Günümüzde hemen her hastalık için uygulanabilen sülük tedavisinin faydaları çok kapsamlıdır:

1) Damar Hastalığı

Damar tıkanıklığı hastalığında kan akışını düzenlemek için sülük tedavisinden yararlanılmaktadır. Tedavinin ayrıca kan pıhtıları ve varisli damarları tedavi ettiği de belirtilmiştir.

2) Alopesi ve Kellik Hastalığı

Sülük terapisinin kan dolaşımını arttırdığı bilinmektedir. Bu nedenle tedavi, inceltme veya kel bölgelere uygulandığında kan dolaşımını arttırarak kıl foliküllerini kuvvetlendiren besinleri çoğaltmaya yardımcı olur. Böylece saç büyümesi desteklenir. Mantar enfeksiyonları veya kepeklerin neden olduğu alopesi olan insanlar da sülüklerin tükürüğündeki antibakteriyel bileşenlerden faydalanabilir.

3) Diyabet Hastalığı

Sülüklerin tükürük bezlerinde tanınan en önemli maddelerden biri de kan pıhtılaşma mekanizmasını baskılayan Hirudin’dir. Hirudin ayrıca kan pıhtılaşmasını önler, aynı zamanda kanın daha kolay dolaşımını sağlar, kalp ve kan damarları üzerindeki baskıyı hafifletir.

4) Kulak ve İşitme Problemi Hastalıkları

Sülük tedavisi en yaygın kulak ve işitme problemlerini tedavi etmeye yardımcı olabilir. Sülük salyasındaki önemli bir bileşke de iltihabın azaltılmasına yardımcı olan iltihap önleyici enzimlerdir. Bir kez iltihap azaldığında kan, damarlar içine serbestçe akabilir.

5) Göz Hastalıkları

Sülük tedavisi bu hastalığın önlenmesinde yardımcı olabilir. Göze kan akış hızını azaltmak için sülüklerin kullanımı vitröz üretimini ve böylece göz içindeki basıncı azaltır. Sülük tedavisi, bu prosedür düzenli ve sık aralıklarla yapıldığında glokomlu hastalara yardımcı olabilir ve göz doktorlarının [tıbbi göz uzmanları] vitreus üretimini azaltmak ve bölgedeki genel kan basıncını düşürmek için reçete yazdığı ilaçlarla bağlantılı olarak hastalara fayda sağlar.

6) Cinsel Hastalıklar

Sülük tedavisi iktidarsızlık sorunları gibi alanlarda kan akışını düzenleyici rolü ile oldukça faydalıdır ve cinsellikte sülük tedavisi bilinen bir yöntemdir. Ancak bu noktada belirtmek gerekir ki sülük tedavisi sivilceye iyi gelir mi veya prostat sülük tedavisi hastalığı keser mi gibi sorulara verilen yanıt olumsuz olacaktır. Çünkü sülük tedavisi kırışıklık gibi doğal süreçlere müdahale için kullanılmadığı gibi prostat hastalığında da fazla etkili bir yöntem değildir. Sadece anlık rahatlamalara neden olabilir.

Sülük Tedavisi Sonrası Nelere Dikkat Edilmeli?

Sülük tedavisi önemli kan kaybına neden olabilir. Sert bir deri parçası yaklaşık 10 gün boyunca 200 veya daha fazla sülük gerektirebilir. Çok büyük bir sülük 15 ml kadar kanı çıkarabilir ve günler içinde ısırmaya devam edebilir. Sülükler kendilerini ayırır ve sülük hareketi veya tedavi alanından, muhtemelen vücut deliklerine ya da yaranın derinliklerine doğru göç etme riski vardır. Kulak, burun, ağız veya perine girebilir ve dokuya yapışabilir. Bu nedenle sülük tedavisi sürekli denetlenmelidir. Aynı şekilde sülük tedavisi varis büyümelerine neden olabilir. Bununla birlikte hastalar sülüklerin dinlenme ya da yeni bir yer aramaya başlamasına izin verilmeden uzun bir süre yalnız bırakılmamalıdır.

Bir sülük, tedavi bölgesinin dışına yapışırsa gevşek çekilmemesi önemlidir. Sülüğün çekilmesi regürjitasyon ve enfeksiyon olasılığını artırabilir ve sülük tedavisinden sonra şişlik meydana gelebilir. Alerjik reaksiyonun en yaygın tezahürü bağlantı yerinde hafif bir kaşıntıdır. Tıbbi sülükler, vahşi ortamda karşılaşılan diğer çeşit sülüklerden daha az alerjik reaksiyona neden olma eğilimindedir. Bununla birlikte hafif ve şiddetli anafilaktik reaksiyonlardan alerjik reaksiyonlar ortaya çıkabilir:

• Ciltte kırmızı lekeler veya vücutta kaşıntılı bir kızarıklık
• Vücudun bazı kısımlarında ısırılan bölgede, özellikle dudaklarda ve göz çevresinde şişlik
• Hafif baş dönmesi hissi
• Nefes alma zorlukları, nefes darlığı, göğüste sıkışma

Hafif kaşıntı nadir değildir ve genellikle uzun sürmez, ancak şiddetli bir alerjik reaksiyonun sebebi belirlenene kadar hemen tedavinin kesilmesini gerektirir. Yine de tüm bunlar sülük tedavisi komplikasyonları arasında çok fazla büyütülmemesi gereken sorunlardır.

Sülük Tedavisi Yan Etkileri ve Zararları

Sülük tedavisi nadiren ciddi komplikasyonlara neden olur. Lokal ağrı tedavisi ve kısa süreli kaşıntı düzenli yan etkilerdir. Tedaviden önce hastaya bu konuda tavsiye verilmeli ve ilgili yan etkileri açıklayan bir onay formu imzalaması istenmelidir. Sülükle ilgili yerel acı algıları değişmektedir. Hastaların çoğu, sülük ısırıklarından hemen sonra ortaya çıkan ve bir ile beş dakika kadar devam eden lokal bir sürükleyici ağrıyı tanımlar. Dokulara daha fazla tükürük verildiği için sülük tükürüğünün anestezik etkisi etkili olmaya başlar. Sülük ısırığı ve beslenmenin ilk fazının şiddetinin yoğunluğu genellikle hafif veya ihmal edilebilir olarak tanımlanır (bireyin acı-ağrı eşiğine bağlı olarak) ancak bazı hastalar acıyı bir yaban arısı sokmasına benzer şekilde daha yoğun bulmaktadır. Bu nedenle sülük ısırığının algılanan şiddeti bir bireyden diğerine değişir.

Tam olarak aynı yoğunluğa sahip uyaranların acı verici olarak algılanıp algılanmaması ya da hiç algılanmaması kesinlikle bireyin iknalarına bağlıdır. Aynı zamanda o kişinin sülük ya da sülük tedavisine yönelik tutumuna da bağlıdır. Sülük çenesinin boyutu, ısırganın gücü, emiş yoğunluğu ve sülük tükürüğünün hacmi ve bileşimi de bunda rol oynamaktadır.

Tedaviden sonraki ilk birkaç gün içinde sülük ısırığı yerinde geçici kaşıntı çok yaygındır ve alerjik bir reaksiyonla karıştırılmamalıdır. Hasta, özellikle ilk yara kapanmasından sonra sülük ısırığını asla çizmemelidir. Çünkü bu sıklıkla yara iyileşmesini geciktirir. Lokal soğutma ilaçları tavsiye edilir (lor sarımları, soğuk nemli sarımlar, sirke sargıları). Daha şiddetli kaşıntı için ticari antipruritik ürünler (ör. Fenistil merhem) veya oral antihistaminikler kullanılabilir. Bazı sülük terapistleri, sülük tedavisine karşı bilinen şiddetli reaksiyonları (kaşıntı ve cilt kızarması) olan hastalar için eş zamanlı oral antihistaminikler reçete eder.

Sülük tedavisine başlamadan önce her zaman kan sayımı yapılmalıdır. Sülük terapisti ilgili miktardaki kan kaybını güvenilir bir şekilde önlemek için tek bir tedavi seansında asla 12’den fazla sülük kullanmamalıdır.

Sülük Tedavisi Fiyat Bilgisi, Nerede Yapılır?

Sülük tedavisi çok yaygındır ve hem özel hem de devlet hastanelerinde yapılabilmektedir. Düzenli bir haftalık sülük tedavisi 250 ile 500 lira civarında değişmektedir. İnternet sitelerinde tıbbi sülük satışı da yapılmaktadır. Ancak hastanın kendi kendine sülük tedavisi yapması fazla onaylanmayan bir durumdur. Yine de yasal olarak yasak değildir.

İnternet sitelerinde sülük tedavisi için satışa çıkarılan sülüklerin fiyatları 25 ile 100 lira arasında değişmektedir. Sülük tedavisinin yapıldığı özel polikliniklerde sadece sülük tedavisi için uzmanlaşmış doktorlardan faydalanabilir, hastalığınıza göre sağlıklı bir tedavi programına erişebilir ve makul bir sülük tedavisi fiyat bilgisine ulaşabilirsiniz.

Hacamat Faydaları Nelerdir? Nasıl Yapılır? Ne Zaman Yapılır?