Zaro Ağa: Dünyanın En Uzun Yaşayan İnsanı!
Adını yerli ve yabancı kaynaklara “Dünyanın en uzun yaşayan insanı” olarak yazdıran Zaro Ağa!nın bilinmeyen öyküsünü anlatalım sizlere. Bitlis topraklarında dünyaya gelen, yaşam telaşı için İstanbul’a göç eden Zaro Ağa insanlara verdiği nasihatlerle ve sağlıklı beslenme sırlarıyla tanınmaktadır.
Haberlerde, sohbet ortamlarında Zaro Ağa kimdir diye merak ettiğinizde açıp birkaç dakika içinde okuyacağınız bir biyografi hazırladık sizlere. Zaro Ağa kim sorusunun yanıtını bulacağınız bu yaşam öyküsünde, senelerce süren hayat mücadelesinin kahramanı Bitlisli Zaro ağa ile tanışacaksınız. Bakın, Zaro Ağa hayatı ile sizlere neler aktaracak?
157 Yıllık Ömrün Sırrı Tek Yiyecek: Zaro Ağa Kimdir?
Doğuş Hikayesi
- Zaro Ağa hikayesi, doğumuyla başlar. Doğumuna dair net bilgi yoktur çünkü 18. yüzyılda doğması, kaynakların net bilgi vermesine bir nebze engel olmuştur.
- Bitlisli Şemsi Ağa’nın oğlu Zaro Ağa’nın, 1774-1777 yılları arasında dünyaya geldiği bilinir.
- Bitlis’in Mutki ilçesi / Meydan Köyü’ndeki bir Zaza Kürdü aileye mensuptur. Yaşamın sonraki yıllarında etnik kökenini hiç gizlememiştir ve toplumda birleştirici, yol gösterici olarak kendini tanıtmıştır.
- Çocukluğunu ve gençliğini köyünde geçiren Zaro Ağa, 18 yaşına geldiğinde İstanbul’a gidip hayat telaşına karışmıştır.
İstanbul’da Zaro Ağa
- İstanbul’a gelen Zaro Ağa, Tophane’de ilk düzenini kurmaya başlamıştır.
- 1853 yılında Ortaköy Cami inşaatında çalıştığı da kaynaklarda yer almaktadır. İŞ ayırt etmeden ekmek derdine düşen Zaro Ağa, İstanbul’da pek çok iş kapısında kendine iş bulmuştur.
- 1800’lü yılların başlarında Sultan III. Selim’in emriyle Nizam-ı Cedid askerleri için inşa olunan Selimiye Kışlası’nın inşaat sürecinde de emeğini göstermiştir.
- Ancak 1828 yılında katıldığı Rus – Osmanlı savaşında bacağını yaralamıştır ve bir süre için Bitlis’e geri dönmüştür.
- Yeniçeri Ocağı kaldırıldıktan sonra çeşitli işlerde görev alan Zaro Ağa, hamallık işinde de çalışmıştır. Asla pes etmeyen ve iş ayırt etmeyen Zaro Ağa hamalların şefi sayılan kahya rütbesini de almıştır.
Basında Zaro Ağa
- 1913 senesinde Osmanlı İmparatorluğu’nun en aktif gazetecilerinden biri olan Abdullah Cevdet, Zaro Ağa röportaj yapmıştır. Röportajda yaşam ve iş öyküsü ifade edilmiştir.
- 1920’li yıllarda İstanbul’daki Sanayi-i Nefise mektebinde öğrencilere modellik yapmıştır.
- Günden güne yaşlanan Zaro Ağa’nın bu süreçte çok da sağlıklı olduğu dikkat çeker. Sağlık sırlarını merak eden araştırmacılar, Zaro Ağa’yı marka yüzü yapmak istedikleri için çeşitli toplantılara davet eder.
- Yaşını ve sağlıklı beslenme sırlarını ticarete döküp gelir elde eden Zaro Ağa, Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti tarafından düzenlenen reklam kampanyasında yer alır.
- Vaktinin en değerli besinlerinden biri olan fındık, Zaro Ağa’nın uzun yaşam sırrı olarak tanıtılır.
- Dünyanın en yaşlı insanı sıfatıyla tanıtılan Zaro Ağa, iş insanlarının davetiyle yurt dışı gezilerine çıkar. Bu gezilerden gelir elde edeceğini ve adını duyuracağını düşünen Zaro Ağa, Avrupa’da gösterilerde Dünya’nın en yaşlı Türk’ü olarak tanıtılır. Ancak Zaro Ağa, etnik kökeninin Kürt olduğunu, dünyada kardeşlik ve beraberlik içinde yaşamak istediğini sık sık gittiği yerde vurgular.
- Yabancı basın için yanında tercüman götüren Zaro Ağa, gittiği her davette beslenmesine dikkat ettiğini ve en doğal yemekleri yediğini belirterek çevresine örnek olmak istemiştir.
- Reklam kampanyalarının birinde “Kim Zaro Ağa gibi Türk üzümü ve fındığı yerse zeytinyağı ve İzmir inciri ile sindirim sistemini harekete geçirirse onun gibi bu yaşta sağlıklı olur.” ifadesi yer almıştır ve zeytinyağıyla incirin tanıtımı yapılmıştır.

Aile Hayatı
- Zaro Ağa’nın kalabalık bir ailesinin var olduğu bilinir. Rakamlar şu zamanlarda net olarak hatırlanmasa da 11 defa evlendiğine dair bilgiler vardır.
- 13 çocuğunun olduğu da kaynaklarda yer alan bilgiler arasındadır.
- Tophane’de küçük bir evde yaşamını devam ettirip orada vefat eden Zaro Ağa, hiçbir zaman lüks içinde yaşamamıştır.
- Ailesine ve çocuklarına yetebilmek için var olan gücüyle çalışmıştır.
157 Senelik Yaşam Sırrı
- Zaro Ağa uzun yaşam sırrı merak konusudur. Verdiği röportajlarda sağlıklı yaşam sürmesi yoğurt yemesinden gelmektedir.
- Her gün ev yoğurdu yediğini, Bitlis yöresinin doğal ürünlerini tükettiğini belirtmiştir.
- Vaktinde zaten hazır ve işlenmiş yiyecekler olmadığı için, yaşının uzadıkça uzaması da dönemin getirdiği avantajlardandır.
- Nasıl bu kadar uzun yaşayabiliyorsun, bunun sırrı var mıdır diyenlere bol bol yoğurt yediğini ifade etmiştir.

Ölümü
- Zaro Ağa’nın sağlıklı bir yaşamı olduğu kaynaklarda sık sık yerini almıştır. Ancak her şey vefatıyla ortaya çıkmıştır.
- Diyar diyar gezen Zaro Ağa’nın naaşına otopsi yapıldığında, tüberküloz, kalp büyümesi, beyinde damar tıkanıklığı ve üç böbreklilik gibi ciddi sağlık sorunlarıyla mücadele ettiği tespit edilmiştir.
- Bunca sağlık sorununa rağmen 157 sene yaşayan Zaro Ağa, hayatının ardından Eyüpsultan’da bir kabristanı hatıra olarak bırakmıştır bir de yaşam öyküsünü.
- Mezartaşında ise “Bitlisli Şemsi Ağa oğlu 160 yaşında ölen Zaro Ağa’nın ruhuna Fatiha” yazısı dikkat çekmektedir.

Sağlıklı Beslenmek İstiyorum: 20 Mucizevi Besin
Fındığın Faydaları: Her Gün 1 Avuç Fındık! Peki Neden?
Baobab Ağacı ve Meyvesi: Farklı Medeniyetlerin Uzun Yaşam İksiri
Yoğurdun Faydaları, Suyunun Faydaları, Yoğurt Yemenin Faydaları
Shiitake Mantarı: İmparatorların Uzun Yaşam Sırrı Mucizevi Yiyecek
--
4.9 milyon kişinin takip ettiği Youtube kanalımızda videolu tariflerimizi bulabilirsiniz.
15 milyondan fazla kişinin indirdiği Nefis Yemek Tarifleri uygulaması ile 850.000'den fazla denenmiş tarif her zaman yanınızda. Hemen siz de indirin.
Blog sayfamızda sağlıklı yaşam, diyet ve kişisel bakım konularını kapsayan yazılar genel bilgilendirme amaçlıdır. Kategoride çeşitli hastalıklar için evde bitkisel çözüm önerileri, besleyici fonksiyonel gıda takviyeleri, doğal cilt ve saç bakımı maskesi tarifleri ile uygulanışları, kilo kontrolüne yardımcı diyet listeleri ve sağlıklı beslenme programları yer almaktadır. İlgili besinin, ürünün ya da diyet listesinin etkileri her bünyede değişkenlik gösterebilir. Yazı yayına alındıktan sonra, zaman içerisinde güncelliğini ve geçerliliğini yitirebilir. Sunmuş olduğumuz bilgiler hiçbir zaman doktor teşhisinin yerini tutmaz, reçete niteliği taşımaz. Bilgileri uygulamadan önce alanında uzman görüşü almanızı tavsiye eder; aksi durumda oluşabilecek yan etkilerden sitemizin sorumlu tutulamayacağını önemle hatırlatırız.
İlk yorumu sen yaz.
Yaptığın yorumlarla diğerlerine yardımcı ol.